Evime gelenlerin ayakizlerini müzelerde saklıyorumBütün gülümsemeleri çerçeveleyip odama asıyorumTaştan bir karanfil soluyor vazodaÇarşıdan onu kurutmak için defterler alıyorumHerkesin yaşadığı bir günlüğün adamıyım benHer gün bir aynayı silmekten başka yapacak bir[işim yokKötülük uzmanlarına yüzümü değiştirtiyorum Hey güneş doğacak hey sağına soluna bakKaranlıkta yazmaktan gözlerin bozulacak…
Cennetle cinnet arasında Bir harflik hata Yüzümün çizgilerinin durmadan birbirine karıştığı [aynalarda Akşam. Alkol. Bir uyusam. Ne bir dostum var, ne bir düşmanım Gelip karşıma oturacak Yağmurlara vurduğumda kurur bir yerlerim Göğe baksam yerçekimi bana tuzaklar kurar Bulut gibiyim Bana bakanın ıslanası gelir uzun…
Yerde sürüklenen ölü, gazetede bir resimBir tufandan artakalmış kırık bir tahta parçası gibiEnkazımın son anısı batık bir gemininSönmüş bir sigara, rüzgarın savurduğuBir şiirdeki gereksiz bir ayrıntıSuda kaydırılan taş kadar unutulmaya yatkınBir çığlık olarak dağılsa da halkalarıVaramayacak artık hiçbir kıyıya Yakarsam dünyaya ağıt yakarımBunun için…
Ölsem bile yeniden doĞmak için ölürümToprağın en verimli katmanlarına düşer yüreğim.Kanım, özsuyun dallara yürüyüşüyle bir olup akarİnsanlarına, çiçeklerine, kuşlarına bu dünyanınSonsuza dek söyleyecek bir şeyler bulurum. Ben toprağın ilk gözağrısı, göğün mutluluğuyumBir cırcır böceğiyim belki, şiirin dallarındaÖlsem bile yeniden doğmak için ölürümYürür giderim böyle,…
Az önce yagmurun yıkadığı dünya yeni bir dünyadır[artıkAkan su kiri, yaşayan insan acıyı tutmazNe kadar çekip çevirse de yaşamımızı kirler ve acılar …Dostlar, şimdi geriye dönüp de bakmamı gerektirecek[ne var?Yaşam bu, insanın elini bir kere yumaz. Ahmet Erhan…
Belleğimin bütün sokaklarına yağmur yağıyor,Mezar yazıtlarına yağmur yağıyor, duvarlardaki kanaSorularına bir çocuğun, o yersiz korkularınaSilah seslerine, söylevlere yağmur yağıyorÇok sigara içiyorum, içtiğim sigaranın dumanınaAynalarda unuttuğum gülümsemelere yağmur yağıyorBir zamanlar göğe doğru kalkan yumruğumaSevdiğim kızların saçlarına, öptüğüm dudaklarınaGecenin bir yerinde uyanıp da, tıkanırcasınaYazdığım şiirlere, okuduğum…
Ölümün yüzdelere vurulduğu çağlardan geliyorumEllerimde bayraklar. dilim de marşlar yok artıkTökezlesem de düşmem, yaralansam da ölmem diyorumYine de sesim titrek, düşlerim kopuk kopukKüllerden yeni bir ateş yaratmayı deniyorum. Kitaplardan yapılan alıntılada yanıtlıyorlar beniBeni söylevlerle, naftalin kokan sözlerleOysa öldüm binlerce kez o kitaplar içinOnlan yazan…
Kar yağdı, pırıl pırıl ortalık Pencereden girdi, kapıdan çıktı soğuk Anne, bir sabahı daha mı gördük Silah sesleri dinmişken Karşıki kahveden dostlar el eder -$air be, bugün afişleme var! Ellerinde fırçalar, kocaman tenekelerBen gülümseyip dururken Kar yağdı, pırıl pırıl ortalık Yoldan koşarak geçti bir…
Nerden gelir, nereye gider bu acıYüreğime yağar bardaktan boşanırcasınaKâğıtlar alıp götürür onuBir akşamüstü, alacakaranlıkta Tutarım hayatımı bir yerindenBaşlarım bir incelikle deşmeyeBir güne nice şeyi yüklerimBir soluk girer aslında şiire Nerden gelir, nereye gider bu acıÇocukların gozlerinden onu kovmak gerekAma bu silah sesleri, bu çıklıklarBaştan…
Sesim boğuk çıkıyorsa da Aldırma Nice dağlar kırdı onu Nice denizler Savurdu Sesim boğuk çıkıyorsa da Aldırma Artık bir şeyler yapmanın Zamanı geldi Bazı şeyleri kırıp dökmenin Bir kentin sokaklarını Yeniden keşfetmenin Özlemleri, çocukluk günlerini Bir yağmur altında bırakmanın Zamanı geldi Sesim boğuk çıkıyorsa…
Common phrases by theidioms.com