YAŞLI ADAMLAR

Akşamdır, yaşlı adamlar oturur kahvelerdeDünyaya sanki söylenecek son bir sözleri kalmıştırÇıkınlarda saklanan buruşuk paralar gibiHastalıkta, düğünde, ölümde kullanılacakBir damla düşecek, bardak taşacaktırHiçbir sözlükte bulunmayan o tek kelimeDilde paslanmadan, çekip gidilecektir dünyadanBilinmez niye doğar ay, kıkırdaşarak geçer kızlarMinicik takunyaları, baygın bakışlarıylaKavunlarda bile aynı tad, niyedir…

YURDUM GİBİ YARALIYIM

Yurdum gibi yaralıyım Ne eksik, ne fazla Derin bir uçurumum Bütün haritalarda Geceleri çığlıklar Giriyor düşlerime Dirlik nedir bilmedim Yalan yanlış tarihimde Yurdum gibi yaralıyım Dünyaya karşı ben Yıllar değil yıllar, umudumdur Sessizce küllenen.. 1981 Ahmet Erhan…

ZEYTİN AĞACI

Bir taşın damarlarına kan vermek içinKendimi dünyaya atmam gerektiSuyun her damlası şimdi çiçek açıyorToprağın tek bir zerresini bile sürüp ekebilirim şu anSözün tökezlediği yerlerde bütün anlamlarındanSıyrılıp, bir nesneye dönüşüyor sözcüklerDoğayım ben, saçımı ödünç aldı denizlerBir yaprakla değiş-tokuş ettim yüreğimiÇiçekler fışkırdı dişlerimin köklerindenGözlerim dağın yamacında…

YALINLIK BENİMLE KAL

Yalınlık benimle kal,mavi göğümünEnginliğinde uçan kuşların kanatlarınaŞiirler yazayım diye,onlar götürsünSevincini sözcüklerimin uzak ülkelere…Yalınlık benimle kal,bir yaprağınYeşilliğinin altında damar damar yatan giz gibiBaktıkça derinleşen bir şeyOkudukça yenilenen şiirler yazayımSözcükleri eğireyim gecenin saçlarındanArtık bilmiyorum bu serüven nerde biter?Hiçbir belirti yok ,ama bu kargaşada bir tekŞunu söylesinler…

EVLER AKŞAM SAATLERİNDE

Evler bir günebakan gibi kapanıyor, bu ılıkBu gizemli akşam saatlerinde, çiçektozlarınınArasında üç beş kişi ne yapıyor artık?Bilmem, görmedim, düşlerin yalancısıyımKandilin ışığında oturuyor iki çocukBir kız bir oğlan, bir peri masalınınKahramanları gibi, öyle saf ve ürkekBeştaş oynuyorlar döşemesinde odanınYün eğiriyor kadın, bıçak bileyliyor erkekSevgiyle gülümsüyorlar…

ROMİOSİNİ

Yollar incir ağaçlarının ardında yiterTerk edilmiş bir ev dağın yamacındaBahçesinde ayrık otları, kengerPaslanmış bir zincir kuyunun çıkrığındaBir keçi meler uzaktan, usul bir yelSüzülür yaban asmaları arasından, niyeGöçtünüz kardeşler – lanet olsun savaşa!Gittiğiniz yollar bir haç biçimini almışKöylüler sizi konuşuyorlar hala:Çalışkandılar, dürüsttüler ve iyiliksever …Kiliseyi…

GÜNEŞ SAATİ

Bu nemli, bu bunaltıcı gecelerde, pencereminÖnündeki dallardan bir kafes örerim kendimeGüneşli günlere doğurmuş anam beni, neyleyimGökle denizin seviştiği yerlere gün boyuBıkıp usanmadan bakmam için, evime mavininBütün tonlarında perdeler ashm sevdiğimGece, düşlerde sürdüreyim diye bu yolculuğuBir güneş saatiyim ben kendi halimceBir günebakarum belki de, doğudan…

GÜNEŞİN ALTINDA MUTLULUK VAR

Bir işçinin, elinde ekmekle evine döndüğü o yerdir -mutlulukAkşamüstü, çocukları cıvıldayıp dururkenDerin bir iç çekiş, tatlı bir yorgunlukVe yüzüne yayılan gülümseme birden… Mutluluk, kelebek olup uçmasıdır ipek böceğininIrmağın denize kavuşturmasının bir adı olmalıMutluluk, beşikte uyuyan ilk çocuğuna bakmasıdır-bir anneninDuyarak memelerine dolan sütün çılgınlığını. Mutluluk,…

AMCA

– Seni lanet, seni gece taciriÇocuk sesleriyle şiir yazsana – Yalnızlığın kırbacı yüzüme vurduBana öyle çok bağırma amca – Sen pislik, çürüse de kokmayanÖlüm gününü önceden bilen dalyarak– Bağırma amca, sokaklarım kuyuBilmiyorum bu gece nereye varacak – Elinde koskoca bir anahtar, oğulGör bak kapıyı…

UÇURUM

Aklımda kayalar kopuyor, duvarlar yıkılıyorYüreğimde, kuruyan bir ırmağın yatağındaki boşlukAyak izlerimi bırakmaya çalışıyorum taşların üstündeKimsenin arayıp bulamayacağı bir adresim var artık. Dostlarda çekilip gidiyorlar hayatımdanYürüdükleri yollarda arıyorum onları, sevdikleri kızların gözlerindeKendi sularınca boğulan bir denizim benKendi taşlarınca zapt edilen bir kale. Başımı avuçlarıma alıp…

Common phrases by theidioms.com