BEŞLERİN TÜRKÜSÜ

Beş filiz yeşermişti bereketli topraklarda
Beş yaşamı destan yürek
Ayrı ayrı beş inançtan yükselen gelenek
Şimdi beşine birden sormak gerek
Bir ölüm törenine giderken ölmek ne demek
Sordum yanıt vermedi Seyhan ve Ceyhan
Ölümleri nehirlerin kurumasıymış demek

İki Celal bir Hasan
Bağdaş kurmuşlar yüreğimin sofrasına
İmam sazla vuruyor imamlar makamına
Bir iniyor bir çıkıyor soluğum
İnsanlığın gökteki doruk katına
Ya sen
Göksun yaylasından Çukurova’ya
Kar selleriyle birlikte yürüyen
Karacaoğlan türkülemişti gözlerini
Tepeden tırnağa yürekti gövden
Adın bir yüzyıla özdeşti belki
Oysa bin yıllık yaraya dermandı öfken
Sazlarda teller kıskanırdı sesini
“Bir şems-i biri kamerü’l elif oy beni beni”

Ben ki fesleğenler büyütmüştüm direncinde
Bu acıyla hangi notaya koysam seni
Ne Ruhi Su’nun sazına sığarsın şimdi
Ne de boy verirsin bir şairin dizelerinde
Yalnızca yaşarsın ey güzel dost
Yaşarsın binlerce şiirin sonsuz imgelerinde

Nasıl anlatsam seni – sözcükler tükeniyor dilimde
İlk kez merhaba dediğim zaman Adana’ya
Yerde kümelenmiş bir bulut
Gökte pamuk tarlasıydın Çukurova’da
Ve sımsıcak bir sestin
Kestin bütün bağlantılarını yeryüzüyle
Gökyüzünde soluğu rüzgarlarla birlikte estin

Gökyüzü indi yeryüzüne o gün
Bir Hasan iki Celal oldu bir bulut karşında
Sonra yeryüzü çıktı gökyüzüne
Bir İmam bir saz oldu aynı bulut yanında
Ve çalındı o türkü teller kırıla kırıla
“Bir şems-i biri kamerü’l elif oy beni beni”

Al şimdi yüreğimi dost
Vur seni çürüten toprağın yüreğine
Sizden önce kimleri vermedik ki
O doymak bilmeyen “sadık yar” e
Nice oğullar – nice ustalar – nice dostlar
Kiminin sözcükleri kaldı geriye
Kiminin türküleri
Bin tane yüreğim yok ki benim
Bunca acı içinde nereye koysam seni

Adnan Yücel

Common phrases by theidioms.com