YILDIZ YARASI

Yaralı bir güzellik çırpınıyor içimde
Yavrusu çalınmış kuşlar gibi hırçın
Geldiğim topraklar konuşuyor elerimde
Bir türlü anlatamadığım
Haykıran bir sessizlikle çatlıyor başım

Dudaklarımda tutuşan sözcükler
Utanıyor sanki anlam kazanmaktan
Bakarnıyorum doğanın yüzüne
Yapraklarda bir karış toz
Ağaçlar tutsak
Yalnızca kurum kokuyor çiçekler
Yıldızları bizden kıskanan
Şu kirlenmiş gökyüzünün altında
Hep acıyla mı söylenir türküler
Bir puştluk var bütün güzelliklerde
Ne aşklar içten ne sevgiler

Kırılmış bir dal gibi güneş altında
Acı mı dindirrnek için uzansam sulara
Kan sıçrar mı dersiniz bulutlara
Yağmur yaslı yağar mı
Aşkın kuşları vurulup düşer mi toprağa
Öyleyse bırakın beni
Bırakın birbaşıma yollara
Yıldızlar kaçışırken sabaha karşı
Küfretmek istiyorum ağız dolusu
Yıldız düşmanı bütün yıldızlara

Yıldız mıdır sabahın alnındaki leke
Evler yıkan bir ölüm mü yoksa
Nasıl düşmüş ki yeryüzüne
Sular böyle kanlı çağlıyor
Analar atmış yazmaları başlarından
Saçlarıyla ağıtlar bağlıyor
Resimler girmiyor artık çerçevelere
Fırçalar boyalar suskun
Kitaplıklarda kitaplar ağlıyor

Alsam da başımı yürüsem kavgalara
Karanlık ları takmadan ipierneden
Aydınlıkları beklemeden
Korkunun o cüzzamlı iniltilerini
Hiç mi hiç dinlemeden
Şöyle zindanlara vursam kendimi
Kahrın ve sabrın yüreğini görsem
D iner mi içimdeki sancılar
Ya kırılan bir dalın acısı
Susar mı badem çiçeklerini g örmeden
Anlarla sevişmeden
Kelebeklerle öpüşmeden
Sevinip de kurtulabilir mi ölümlerden

Adnan Yücel

Common phrases by theidioms.com