SON TÜKENİŞ

Bin kez açıldı bir menekşe
Bin kez soldu
Kurudu parmaklarımda
Hangi yaprakta kaldı sevgimiz
Söyleyebilir misin

Acılar yanıyor şimdi ağzımda
Çocuksu büyük acılar
Geçip giden onbir koca yıl
Ne yağmurlar tüketti bende
Yeniden yağdırabilir misin

Sandık kadar odalarda
Uçurumlar oluşmadı mı aramızda
Bir yastıkta deniz
Bir yastıkta musluktan bir damla
Ne masallar uydurduk birbirimize
Yalan ve korkunç masallar
Anlatsam şimdi
Bir daha dinleyebilir misin

İlk kez
Saçlarımda başladı o yangın
Yüreğimde söndü her gece
Görüp de anlayamadın
Sevemedin hiçbir sabahı
O berbat uykularına kıyamadın
Nerede şimdi o sabahlar
Geri getirebilir misin

Nice kitaplar tozlandı karşında
Nice şiirler ki bakmadığın
Ve domuzuna anlamadığın
Hep yangınlarla yazıldılar yanında

Bin kez yağdı bir yağmur
Bin kez buharlaştı
Uçup gitti toprağımdan
Hangi damlada kaldı sevincimiz
İçinde duyabilir misin

Hani bir tomurcuk vardı aramızda
Bir temmuz sabahı
Tohumsuz gömmüştük toprağa
Sende Allahcı bir kader oldu
Bende toplumsal bir yara
Sür desem şimdi merhemini
Sürebilir misin

Artık vakti geldi demektir
Ayrılığı çalıyor saatler
O yolculuk mutlaka başlayacak
Bir daha dönmemek üzere
Çünkü bende sabah başlıyor
Sende ise bitimsiz bir gece
Bir gece ki
Boğuyor bütün şafaklarımı
Gizli gizli ve sessizce

Çocuksun dedim bunca yıl
Baktım bekledim de büyütemedim
Taşlar konuştu şiirlerimde
Dağlar ağaçlar konuştu
Sana ırmak dilinden
Bir söz bile söyletemedim

Bin kez çoştu bir dalga
Bin kez kırıldı
Çekildi kıyılarımdan
Hangi köpükte kaldı birlikteliğimiz
Gösterebilir misin

Adnan Yücel

Common phrases by theidioms.com