ATEŞİN VE GÜNEŞİN ÇOCUKLARI – 1

Ateşin ve güneşin topraklarında
Adem’den önce de akardı o nehirler
Adem’in arkasında yürüyen erler
Bütün olanları çok sonradan gördüler

Ateşin çocukları olmazdan önce
Şamaş’ın çocuklarıydılar
Bir alınteri pişerdi ocaklarında
Bir de yüreklerinde dostluklar
Gelip iki nehrin arasında durdular
Her birine bir tutam saç
Bir de kurban sundular
Halklar denizine doğru akan
Işıktan bir nehir oldular

Nehirlerden biri toprağı dölleyen
Diğeri dağları delip yol edendi
Ve Şamaş gökyüzünde bir görkemdi
İki nehrin ortak yüreğinde kutsal
İki nehrin ortak dilinde erdemdi

Dağ yoktu ki çıkılsın yücesine
Ağaç ve yaprak dilinden
Yanıtlar verilsin tanrının sesine

Medya’nın ataları düşündüler
Seslerini koyup rüzgarın yelesine
Tüm halklara haber verdiler
Şafak öncesi bir ulu törende
Gönül gönüle bütünleştiler
Yapma dağlar diktiler yeryüzüne
Adına “zigurrat” dediler
İki nehrin arasındaki tüm halklar
Bir ağızdan aynı sözü söylediler
Ve her törende tanrıça Ninsun’u
Şamaş’a haberci gönderdiler

Nerden bilsin ki Medya’nın ataları
Yapma dağlar gerçek dağa benzemez
Çıplak dağlarda kuşlar sevişmez
Kuytularında çiçekler gülüşmez
Yamaçlarında ağaçlar filizlenmez
Nerden bilirlerdi ki
Altı ulusun ortak tanrısı
Yapma dağların sesine yanıt vermez

Ziggurat dağa benzesin diye
Şamaş öfkelenip ışığını kesmesin
Ninsun ağlayıp üzülmesin diye
Görkemli çınarlar diktiler birine
En büyük olan Babil’dekine
Gür çamlar
Ateş renkli narlar diktiler

Adem’in arkasında yürüyen erler
Bütün bunları sonradan gördüler
Ve yapma dağa
Babil’in asma bahçesi dediler

O günden sonra Medya’nın ataları
Şamaş’ın sesine ses verdiler
Bin kudüm
Bin zil çalıp sabahlara dek
Ninsun’un gözyaşını dindirdiler
Ve Medya’nın en bilge megine
Sözlerin en kutsalını söylettiler

Ah Medya – ateşin ve güneşin sesi
Altı halk nehrinin mitolojik denizi

Kaç kez kuruyup yeniden çağladın
Başka nehirlere karışıp kendini aradın
İskit oldun
Hitit oldun
İşuva’da özgür gezen yılkı atlarını
Savaş arabalarına ilk sen koştun
Babil’in asma bahçelerini
Urartu’nun dağ kalelerini kurdun
Ve Asur’da başkaldırıp zulme
İsyanı ateşin diliyle tarihe koydun

Yüzyıllar suyundan bir damladır senin
Acılar destanından bir mısradır senin
Sevinçlerin-aşkların ve hüzünlerinle
Ağıtların-oyunların ve türkülerinle
Sen ki büyük bir halklar denizisin
Dört bin yıl sonra bile Şamaş
Hala yurtsuz dilinde “şem”dir senin

Ah o güzellikleri yok eden dinler
İnsanlığın çocukluk çağına
Zulmün kılıcını sokan cinler
Tanrı adına halkları kullaştıran
Ve kralları tanrılaştıran kinler
Yeryüzünü sınır sınır
Gökyüzünü yıldız yıldız böldüler
Her kralın tanrılaşma töreninde
Bölük bölük insan yediler
İki nehrin arasında
Ay’ı karartıp güneşi söndürdüler
Ve bir sabah Babil’in asma bahçesinde
Tanrıça Ninsun’u karanlığa gömdüler
İki nehrin arasında tüm nehirlere

Ayrı ayrı bir din verdiler
Ve Medya nehrine “zerdüşt” dediler
Bir de “avesta” adlı tabletlerde
“Gatha” denilen kurallar gönderdiler
Güneş yerine ateşi gösterdiler

İki nehrin arası
Baştan sona bir yangındır artık

Nereden bilsin ki Medya’nın ataları
Ninsun fırlayıp karanlıklardan
Binmiş dalgaların köpüklü başına
Bir elinde gökyüzü
Bir elinde deniz
Çıkmış bin yıllık Yunan yolculuğuna
Bin yılda nice tanrıçalar doğurmuş
Gökyüzündeki yıldızlardan Asterte
Denizdeki köpüklerden Afrodit olmuş
Fenike’den Troya’ya tüm kıyıları
Şamaş’ın sönmeyen ışığıyla yoğurmuş
Bin yıl sonra eski Yunan’da
Dalgalardan fırlayıp Thetis olmuş
İki nehirden ve Şamaş’tan uzak
Bir nice tanrıya nektar sunmuş
Ve Arşipel kıyılarında yükselen
Olimposlarda kavuşmuş zigurratına
Yani gerçek dağların
O ulaşılmaz tanrısal doruklarında

İki nehrin havada birleşen sesine
Yerden sesler yükseldi bir gece
İyilik ve kötülük adına
Tabletlerden okunan bir söylence

Zerdüşt bir hürmüz rahibiydi
Mazda reformcusu bilge bir kişi
Ve Medya’nın en kutsal megiydi
İyilikle kötülüğün sonsuz savaşında
İyiliğin ateşten sihirli sesiydi
Düşünce iyi düşünülsün
Söz iyi söylensin
İş iyi yapılsın derdi
Sonra geldiği gibi bir karanlıktan
Bir başka karanlığa doğru giderdi
Ve her gidişinden sonra
Karanlık yırtılsın diye ardından
Güneşe doğru bir ateş yükselirdi

Adnan Yücel

Common phrases by theidioms.com